Monaco maçının bitiş düdüğünden itibaren sosyal medya Vitor Pereira ile çalkalanıyor,takımla bağı kesilene kadar da çalkalanmaya devam edecek gibi gözüküyor.

Kendisi hakkındaki düşüncelerim,Ekim 2015'te oynadığımız ve 1-1 berabere kaldığımız Galatasaray maçından beri sabit.O maç sonrasında attığım twitleri de yazarak küçük bir zaman tüneli oluşturmak istiyorum kendisi hakkında;

 *Mevcut durumla ilgili konuşacak olursam ; bu saatten sonra Pereira ile başarı elde edemeyeceğimizi düşünüyorum.Nedenine gelecek olursak; Taraftarlar kendisine olan inancını kaybetti... Üstelik bunun sorumlusu,her maç sonunda yaptığı iddialı açıklamalarıyla beklentiyi zirveye çıkaran Vitor Pereira. Bol gollü maçlar,sürekli önde basan takım,göze hoş gelen futbol.Gayet güzel. Peki sonuç? 2 ayda gram ileriye gidiş yok,hatta düşüş var. 

*Bir futbolcu ya da teknik adam taraftarın gözüne giremediyse,onun ömrü uzun sürmüyor zaten.Oyuncular arasında maç sırasında laubali davranışlar göze çarpıyor.Bu da otorite eksikliğinden kaynaklanıyor olsa gerek.Teknik ekibe iyi bir kondisyoner ve Türkiye ligleri hakkında detaylı bilgi sahibi bir yardımcı hoca gelmediği sürece işimiz iş bizim..

Bunları yazdığım sırada yalnız değildim aslında.İşin taktiksel kısmını benden daha iyi bilen bazı twitter kullanıcıları da mevcudiyetin yanlış olduğunu,asıl olması gerekeni sürekli yazıyorlardı zaten. Biat kültürünü kendisine misyon edinmiş bazı taraftarlar ve her şeye rağmen ümidini kesmek istemeyen Fenerbahçeliler o zamanlarda katılmıyorlardı bu yorumlara.Zira takım "az gol yiyordu".

Zamanla,saha içi de karışmaya başladı.Gol yememesiyle övünülen(!) Fenerbahçe,gittiği deplasmanlarda dağılmaya başladı.Taktiksel defolar çok daha fazla belirginleşti.Oyuncular ve Vitor Pereira arasında basın aracılığıyla soğuk savaşlar yaşandı.(Rvp ile olan kavgası,Nani'nin sistemi eleştirmesi vb.) Bunların sonucunda lig şampiyonluğu elimizden kayıp gitti,Ziraat Türkiye Kupası finali ise zaten malumunuz.

Türkiye Kupası final maçı sırasında ve sonrasında "Vitor varken ben bu takımı izlemem" diyen ben dahil tüm Fenerbahçeliler,sevgimizi yine arka plana atamadık ve yeni sezon öncesi transferleri/hazırlık maçlarını takip etmeye başladık. Hazırlık maçları yine umut vermiyordu ama bu sefer elde bir dayanak vardı,hoca sistem değiştirecekti.Sabretmemiz gerekiyordu.Takım daha çok gol atacaktı,daha hücumcu bir Fenerbahçe izleyecektik.(Hmm,bu sözler bir yerden tanıdık geldi)

Monaco maçı,ilk ciddi sınav geldi çattı.Kadıköy'de boş tribünler önünde Emenike'nin ve Salih'in ekstra performansı sayesinde Monaco'yu 2-1 mağlup ettik.Tabi,biz Fenerbahçelilerde her şeyi abartma sürekli baş gösterdiği için,takımı birden Şampiyonlar Ligi şampiyonu ilan ediverdik.Monaco'daki maçta ise gerçekler yüzümüze tokat gibi çarptı.Aslında değişen hiç birşey yoktu..

Monaco maçlarıyla ilgili Vitor Pereira'nın yapmış olduğu açıklamalara bir bakalım;

İç sahadaki Monaco maçından önce : 2 hafta kamp yaptık,süre yeterli değildi. (Kamp süresini de ben belirliyorum ya zaten)

İç sahadaki Monaco maçı sonrası : Takımım ne kadar hazır olduğunu gösterdi
Deplasmandaki Monaco maçı sonrası Takımım hazır değildi,ilk 20 dakika uyuduk. (Kulübede kahve içerek futbolcularımın kendilerine gelmesini sağlayabilirim)

Ne kadar da tutarsız değil mi? Tıpkı hocalığı gibi.Topu her defasında futbolculara atma konusunda da pek maharetli kendisi.

Gerek bekleneni verememesi,gerekse taraftarlara dalga geçercesine açıklamalar yapması bir yere kadar sindirilmişti.Monaco maçı sonrasında ise bardak taştı.Hem yönetim,hem de taraftarlar kendisinin gitmesi konusunda artık hemfikir.

Basına düşen haberlere bakılırsa,günlerdir tazminat konusu çözülmeye çalışılıyor ve yeni teknik direktör arayışları sürüyor.Kendisi çıtayı o kadar düşürdü ki,ligin asansör hocalarına bile "hayır!" demeyecek duruma geldi taraftar.

Erkek basketbol branşımızda olduğu gibi,işinin ehli bir hoca gelmediği sürece başarı sağlamamız mümkün değil.Piyasada boşta olan Pellegrini ve kısmen Bielsa bu işi kotarabilecek hocalar. 

Bakalım yönetimin bu konudaki tercihi ne olacak...Önümüzdeki günlerde göreceğiz..