Dün akşam Galatasaray,Beşiktaş'ı penaltılarla mağlup ederek son 5 sezonda 10.kupasını kazandı.Aynı dönemde bizim kazandığımız kupa sayısı ise ; 4. (2011-12 / 2012-13 Türkiye Kupası,2013-14 Lig Şampiyonluğu ve 2014 Süper Kupa)

Futbolda sportif başarı konusunda acınası haldeyiz aslında.En kötü dönemlerinde bile sayıca bizden fazla kupa kazanmışlar. Biz ise final kaybetme rekorlarımıza her sene yenilerini eklemeye devam ediyoruz.

Kaybetmek de,kazanmak da bir kültürdür.Bu kültür,winner-loser kavramlarıyla da bağdaştırılabilir.

Biz en başarılı sezonumuzda bile 1 kupayı geçemiyoruz çünkü kaybetmek genlerimize işlemiş durumda. 30 yıl boyunca Türkiye Kupası'nı kaldıramamış,son maçlarda şampiyonluk kaybetmeyi hobi haline getirmiş bir camia olarak kaybetme kavramına karşı bir bağışıklığımız oluştu. Üstelik,her başarısız sezon sonrası suçu başkalarına atma refleksini gösteriyoruz.Büyük resmi göremiyoruz bir türlü.

Buna Galatasaray'ın Kadıköy deplasmanında iyi performans gösterse bile yıllardır galip gelememesini de örnek gösterebiliriz. Her maç sonunda "stadınız büyülü,direğiniz yamuk,havada ip vardı top oraya çarptı" gibi deli saçması şeyler duyuyoruz çünkü onlar da hatanın kendilerinde olduğunu kabul etmek istemiyorlar,tıpkı bizim kaybettiğimiz finaller sonrasında yaptıklarımız gibi.

Bunun çözümü basit aslında. 

Taraftar açısından ele alacak olursak ; 3 Temmuz kafasından çıkmamız lazım artık.Bariz başarısızlık durumunda bile olaya duygusal yaklaşıyoruz.Bu durum camiada vasatlaşmaya yol açmış durumda. Saçma sapan verilerle övünenler var. ( Bu övündüğünüz verilerden birisi de "Vitor'un Fenerbahçesi iyi defans yapıyor yeaa,az gol yiyoruz" du,hatırlatalım )
"Önemli olan lige katılmaktı" diyenler bile çıkacak bu gidişle.

Sportif açıdan ele alacak olursak ; iyi bir kaleciye ve iyi kilit açıcılara yıllardır sahip değiliz.Her sezona benzer hataları yaparak giriyoruz.Uzun uzadıya yazmayacağım,sadece tek bir örnekle özetleyeceğim bu durumu ;

Avrupa Yakası dizisinin 2.bölümünde,Fenerbahçe taraftarı olan Volkan eline gazeteyi alır,her Türk erkeği gibi gazeteyi alır almaz son sayfaları açar ve spor habelerini okumaya başlar.O sırada ağzından şu cümleler dökülür;

" Ulan nolcak bu Fener'in hali ya.Yapboz gibi be.Golcü alıyoz,kaleci yok.Kaleci alıyoz,golcü yok. Sağ kanat var,sol kanat yok.Sol kanat var,orta saha yok. Okeye dördüncü arar gibi hep bir şey eksik lan bu takımda.Yazıklar olsun lan o kadar para nereye gidiyo ya? "

O günden bugüne değişen bir şey var mı sizce?

"Bu durumun asıl sorumlusu kim,ne yapıyorlar?" diye sormuş olabilirsiniz bu yazıyı okurken.Cevap vereyim ; sezon başlamadan hemen önce kovdukları teknik direktörün yerine yenisini aramaya çalışıyorlar.Ne muazzam zamanlama değil mi?