Türkiye Futbol Federasyonu, 2000'li yılların başından kalma bir temaya sahip olan resmi sitesinden, 2018-2019 sezonunun ilk yarısına dair istatistikleri yayınladı. Fakat, bu istatistikleri excel formatında yayınlamaları sosyal medyada epey eleştiri almalarına yol açtı.

Kullandığınız her 10 cümleden 9'unda marka değerinden bahserseniz, Avrupa'nın en iyi 6. ligi olduğunuzu iddia ederseniz; insanlar da sizden çağa ayak uydurmanızı bekler. 

Maçlarla ilgili istatistikleri, maç planlarını, hakem tayinlerin bu derece özensiz şekilde, miladı dolmuş bir web sitesinden paylaşırsanız çağa ayak uyduramazsınız.

-Avrupa'daki liglerin kendilerine ait Android/Ios uygulamaları bile varken; Spor Toto Süper Ligi'mizin ne bir resmi web sitesi var, ne de resmi sosyal medya hesabı.

-Federasyonun sitesinden yayınlanan grafikler yetersiz, site tasarımı demode. Hakem tayinleri, maç sonuçları, fikstür gibi bilgiler ilgi çekici şekilde futbolseverlerle buluşturulmuyor.

-1 ay sonra, BeinSports'a geçişin 2. yılı dolacak ama Süper Lig'in kendisine ait tv grafikleri hala yok. SporToto 1.Lig'in bile tv grafikleri bu sezonun başında değişti. Ligimizin kendisine has grafikleri olması lazım.

-Maçın adamı/ayın oyuncusu ödülü gibi sahadaki futbolcuyu iyi oynamaya teşvik edecek uygulamalar halen hayata geçirilmiş değil. 

-2013/2014 sezonunun başında geçilen "tek tip font" uygulamasıyla, seçilebilecek en kötü fontlardan birisi olarak Arial seçilmişti. Koca federasyonda geçen 5 sezon içerisinde, "ya bu font formalarda çok kötü duruyor, bir tasarım yarışması yapalım ya da fontu modernleştirelim" diyen çıkmadı mı içinizde?

Federasyonun, dilinden düşürmediği "marka değeri" konusunda alması gereken çook yol var. Avrupa liglerini inceleyip, orada göze hoş gelen uygulamaları ülkemize uyarlamak bu kadar zor mu? 

Gerçi taraftarların isteklerini bu kadar çok benimseselerdi, Passolig denilen rant tuzağını çıkartmazlardı değil mi?