Fenerbahçe'nin, Aziz-Ali sarmalından kurtulmadığı müddetçe bir arpa boyu yol gidemeyeceğini anladığımız bir Divan Kurulu toplantısını daha geride bıraktık. Saatler boyunca kurulu takip ettik ve Fenerbahçe'nin yararına tek kelime konuşulmadığını gördük. Fenerbahçe'nin başkanlık makamındaki kişi de, o koltukta oturduğu her dakika bizi utandırmaya devam etti.

Toplantı, stadyum isim ve forma göğüs sponsorumuz Chobani'nin yağlanıp ballanması ile başladı. İlk kez bir divan kurulunda kulübün yeni sponsorunun özgeçmişinin anlatıldığını, (rakibin her türlü illegal parayı kasasına sokmaktan utanmadığı bu ortamda Chobani sponsorluğuna karşı olmasam da) bir aklama çabasına girildiğini görüyorum. Garip geldi.

Mevcut başkan Ali Koç, konuşmasına Euroleague başarılarıyla başladı. Hem kadınlarda hem de erkeklerde ikişer kez bu kupayı kazanmamıza değindi.

Sen gelmeden önce bu kulüp erkeklerde Euroleague'i kazanmış, kadınlarda da zaten Euroleague Final 4'ların gediklisi olmuştu. Bu kültürü sen oluşturmadın. Biz seni futbolda da bizi aynı noktaya taşı diye getirdik. Gram ileriye gitmeyi geçtim, onlarca yıl bizi geriye götürdün.

YDK uzun sürecek diye stadyum projesine dair görüntüleri göstermeme kararı almış beyefendiler.

Pardon da, camiaya altın gününde falan mı göstermeyi planlıyorsunuz bu konudaki gelişmeleri? "Bu konuda herhangi bir adım atamadık, sizi kandırdık." desenize açıkça?

Eylül ayında yapılacak toplantıda Bankalar Birliği'nden çıkılacağı açıklanacakmış.

Bir önceki toplantıda, Temmuz ayındaki YDK'da bankalar birliği müjdesini açıklayacağını söylemişti.

Futbolda taze kan ile yeniden yapılanmaya gidilmiş. Önceki toplantılarda övdüğü, ballandıra ballandıra anlattığı şu şu kişilerle yollar ayrılmış, bu bu kişiler gelmiş.

Bak bak. Asıl camiamızın taze kana ve yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. Herkesi gönderdin, bir sen kaldın. Başarısızlık da sabit. O halde?

Troller her başarıyı gölgelendirmek istiyormuş. Ne başarı kazandın ki sen?

Gelelim "Herkes kötü, herkes bana düşman, ben iyiyim." temalı propaganda videosuna... 

Hisse muhabbetinde doğru dürüst bilgilendirme yapmadın. Şeffaflık ilkesiyle oturduğun başkanlık koltuğunda, kulübün hissesini kimin satın aldığı; bu hissenin neden satıldığı belli değil.

Erol Bilecik'in sızan maili... Mailde yazan, eski başkana yönelik hakaretamiz cümleleri yalanlayamıyorsunuz. Mailin sızma biçimini ön plana çıkartarak konuyu saptırıyorsunuz.

"Ciğeri beş para etmezler" cümlesini bal gibi de imzaları toplayanlar için kullandın. Herkes bu şekilde anladı. Ağzından çıkanın nereye varacağını bilmeyen bir insan olduğun için, cümlenin nereye gideceğini çok sonradan anladın ve yalakalarını üstümüze saldın. Senin her cümlen sonrasında birileri ortaya çıkıp "hayır başkan böyle demedi, siz yanlış anladınız." diyen bir kitle var. Konuşmayı bilmiyorsan, o koltukta işin ne!

Galatasaray taraftarı olsam şu görüntüleri kahkaha atarak izlerdim ve 26. şampiyonluk kutlamalarına şimdiden başlardım. Fenerbahçe'nin başkanı, "tüm Dünya bize karşı" yalanıyla başarısızlıklarını örten; düşmanlarından çok, Fenerbahçelilere borusu öten yalancı bir aciz.

Karşında oturan, Fenerbahçe için hapis yatmış adamların gözünün içine bakarak "benim yaşadığım zorlukları kimse yaşamamıştır, bizim başımıza gelen kimsenin başına gelmemiştir." demeye utanmıyor musun?

"Bazı kulüplerde neler olduğunu biliyoruz ama konuşan yok!" Konuşsana o zaman? Türk futbolunun ponçiği, Kulüpler Birliği'nin Robin Hood'u olmayı bırakıp Fenerbahçe başkanlığına soyunsan o imzalar zaten toplanmazdı. Biz konuşuyoruz başkan. Orada burada sürekli dile getiriyoruz ama elimizden gelen bu. Bir yetkimiz yok. Milli servetin yüzde bilmem kaçına sahip, zengin bir ailenin mensubu olmadığımız için senden özür dileriz. Senin yerinde biz olsaydık, ortalığı yakıp yıkardık. 

Aziz Yıldırım'ın yapacağı konuşmanın tonunun kulübün geleceğini belirleyeceğini düşünüyordum. Yanılmadım. Aziz Yıldırım konuşmasıyla hem Ali Koç'un neden başkan olarak kalmaması gerektiğini ve neden Aziz Yıldırım'ın yeniden başkan olmaması gerektiğini bizlere gösterdi. 

Saran bu iklimde başkan olamazsa eğer, bir daha hiçbir zaman başkan olamaz. Önünde tarihi bir fırsat var. 

Çok şey değil, Ali ve Aziz isimlerini anmayacağımız bir Fenerbahçe iklimi istiyorum sadece. Fenerbahçe'nin kurtuluşu da budur. Bu kulübü yönetenler, dalaşmaların kulübe ne kadar zarar verdiğinin farkına varacak zekaya sahip olsalardı keşke.