Trendyol Süper Lig serüvenimiz, Göztepe deplasmanından alınan 1 puan ile başladı. Sahada gördüklerimiz, birkaç gün önce hepimizi mest eden bir skorla sonuçlanan Feyenoord maçının aslında bir Pirus Zaferi olduğunu düşündürtüyor artık.

Göztepe deplasmanındaki tek isabetli şutumuz, maçın son dakikasında Talisca'nın kaçırdığı penaltı vuruşu oldu. Penaltı kaçar, normaldir ama devamındaki atağı golle sonuçlandıramamak; maçın genelinde taraftara en ufak umut vermeyecek şekilde berbat bir takım performansı sergilemek olacak iş değil.

Neyse ki, Göztepe beklediğimden kötü bir şekilde lige başladı. Romulo'nun gidişinin çok taze olması ve kendisinin yerini dolduracak vakti henüz bulamamış olmaları bunda etkili olabilir. 2024-25 sezonu kadrosuyla bize karşı bu maçı oynasalardı kesinlikle mağlup olurduk.

Bu taktik ve bu kadroyla başarı gelmesi mümkün değil. Öncelikle bunu anlamamız gerek. Oyun kurmakta çok zorlanıyoruz. Takım, hücum yapmak için Brown'ın ayağına bakıyor. Orta sahadan başlayan, derli toplu bir hücum, bir set görebilmeyi çok isterdim. Mourinho döneminde bir tane bile böyle bir hücum seti gördünüz mü? Duran topları Szymanski'nin kullandığı bir takım... Aman tanrım.

Yönetim transferlerde çingene pazarlığı yapmaya devam ederse hem koca bir sezonu, hem de kendilerini yakacaklarının farkında mı acaba? Takım ileriye çıkamıyor, ıkına ıkına hücum ediyoruz. Yaratıcılık eksikliği problemi ciddi boyutlarda. Bunu görememek için ya kör olmak gerekiyor ya da hain.

Kadro eksik ve ciddi defolar barındırıyor ama, mevcut kadronun bu kadar kötü bir performans gösterecek düzeyde olmadığını düşünüyorum. Bu kadar leş bir futbol için saha kenarındaki işe yaramaza milyonlar dökmeye, yüksek bedelli bonservis ya da kiralama bedelleri ödemeye de hiç gerek yok. Mourinho, günlerinin sayılı olduğunun muhtemelen farkında ve tadını çıkartmaya çalışıyor sürecin.

Ben yönetimin ilk hamlesinin olası bir Şampiyonlar Ligi vedası sonrasında Mourinho'yu kurban ederek kredi kazanmak olacağını; olası bir yeni yönetimin de yapacağı ilk hamlenin Mourinho ile devam etmemek olacağını düşünüyorum. 

Yaşayalım, görelim.