Geçtiğimiz hafta Beşiktaş'ı 1-0 mağlup ettiğimiz maçın en çok konuşulan olayı (ki halen konuşulmaya devam ediyor),Emenike'nin formasını çıkartarak sahayı terk etmek istemesiydi.
 
Önce taraftardan başlayalım; biz camia olarak sevgiyi de,nefreti de en uç noktalarda yaşıyoruz.Gerektiği zaman stadını yakan,gerektiği zaman da Fenerium'a gidip 1 günde 1 milyonu geçik ciro yapmasında katkıda bulunmak adına,hiç bir ürün almadan kasaya para verip evine dönebilen bir topluluktan bahsediyoruz.

Bakın; bu taraftar Güiza'ları,Bienvenu'leri görmüş bir kitle.Gerektiği zaman Güiza'ya da Bienvenu'ye de tepkisini koymuş,ama gerektiği zaman da bağrına basmış bir kitle..
Mesela; şu an bizim taraftara Henri Bienvenu deseniz,aklına 2012-2013 sezonundaki Antalyaspor deplasmanı gelir (Altıpastan 3 gol kaçırmıştı).Aynı şekilde Dani Güiza dediğinizde Buca maçında attığı şampiyonluk golü dışında hep kaçırdığı pozisyonlar hafızalarda.Ama bu oyuncuların Emenike'den şöyle bir farkı vardı; mücadele ediyorlardı ve bunu taraftara da hissettiriyorlardı.Emenike ise,mücadele etmek yerine çocukça gösterdiği tepkiler,takım arkadaşlarıyla ettiği kavgalar ve kaçırdığı pozisyonlar ile sürekli gündemde.

Emenike'ye bu kadar tepki gösterilmesinin gol atamamasından değil,laubali olmasından  kaynaklandığını birisinin ona anlatması gerekiyor.İşte bu önüne geçilemez laubaliliği,ona Fenerbahçe taraftarının nefretini kazandırdı ve bu nefret Beşiktaş maçında adeta zirve yaptı.

Bu olayın olmasının temel sebeplerinden birisi kuşkusuz İsmail Kartal.Emenike'yi kazanmak adına haftalardır ilk 11'de başlatan Kartal,hem takımın şampiyonluk yarışında geriye düşmesine hem de Emenike'nin taraftarlara yem olmasına sebebiyet verdi.Kriz yönetimi konusunda bir kez daha sınıfta kalan Kartal,hafta içi yaptığı açıklamalarıyla Emenike'nin ilk 11'de oynamaya devam edeceğinin sinyallerini vermeye başladı.Halbuki,haftalar önce Emenike'yi dinlendirmeyi tercih etmiş olsaydı,bunların hiç birisi yaşanmayacaktı kuşkusuz.

-Stjepan Tomas olayı
Geçmişte buna benzer bir olayı daha yaşamıştık.2003-2004 sezonunun 27.hafta maçında Adanaspor'u 1-2 yendiğimiz maçta,sezon başında Como'dan transfer ettiğimiz Stjepan Tomas, oyundan çıkarılmasını protesto etmek amacıyla üzerindeki formayı çıkartıp yere atmış,daha sonrasında havalimanında formayı öperek röpörtajlar vermesine ve Daum'un "ceza vermeyeceğiz" açıklamasına rağmen sezon sonunda kulüpten gönderilmişti.

Aynı şekilde;

2009-2010 sezonunda oynadığımız Bursaspor maçında taraftarların kendisine yönelik olumsuz tezahüratlarından etkilenen ve oyundan alınmasının ardından üzüntüden gözyaşlarına hakim olamayan Güiza'yı ve Kayseri Erciyesspor maçında kaçırdığı gollerden sonra ağlayan Moussa Sow'u da hatırlarsınız muhakkak.Bu oyuncuların taraftar ile herhangi bir kavgasını,ya da formaya saygısızlık yapışını hatırlıyor musunuz?


Bundan sonra da protestolar en azından Saraçoğlu'nda devam edecek gibi gözüküyor.Zira bu taraftar gözünden düşürdüğü bir sporcuyla kolay kolay barışamıyor.(Fenerbahçe tarihinin en iyi kalecilerinden birisi olarak lanse ettiğimiz,yıllarca kaptanlığımızı yapan Rüştü bile affedilebilmiş değil)Emenike,sonraki maç 2 gol atar gönül alır da demeyin,o gollerden sonra bile yuhlanabilir kendisi.

Teknik heyet,şampiyonluk yarışında ak-kara belli olana kadar taraftarın tepki vermemesi gerektiğini savunuyor olsa da;ben,Emenike'nin bir daha Fenerbahçe formasını giymesini uygun görmüyorum.Zira şampiyon olamayacağımız gün gibi ortadayken ve bu oyuncudan bir daha verim alamayacağımız çok açıkken,en azından aşağıdaki resimde okuyacağınız sözleri sarf eden merhum Lefter Küçükandonyadis'e saygısızlık yapmayalım..