Mart ayının 28.gününün her daim bizim için buruk geçeceğinin
sebebi olan,”neden Saraçoğlu’nda değil de Brezilya’da yapıldı” diye
hayıflanacağımız gün geldi de çattı.Kaptan Alex, Palmeiras 1999 takımı ve kendi
arkadaşlarının karşılaşması ile futbol hayatının son maçına çıkıyor. Türkiye’den
hiçbir televizyon kanalı bu maçı yayınlamayadursun,heykelinin dikili olduğu
kulübün resmi yayın organlarında bile bu maça dair tek bir kelime edilmiyor…
Kaptan;
İleride eğer erkek çocuğum olursa ve adının nereden
geldiğini sorduğu o an,ona;
Fenerbahçe formasıyla topla ilk buluştuğunda,3 kişinin
arasından nefis bir çalımla sıyrıldığın an Samsunspor tribünlerinden bile gelen
“vay anasını” sesini,sonraki hafta İstanbulspor maçında Yalçın’ı sağa-sola yatırarak
attığın nefis golü anlatacağım kaptan.
Kadıköy’deki Gençlerbirliği maçında attığın 3 golü ve maçtan
1 gün sonra FBTV’de mehter marşı remixi ile yayınlanan klibindeki çocuksu
sevincini,Samsunspor’a attığın röveşata golünü,Galatasaray’a Türkiye Kupası’nda
attığın frikik golünü ve kaleci Aykut’un bakışlarını da anlatacağım kaptan.
Ankaraspor maçında topukla attığın golü, 100.yılımızdaki
şampiyonluk seramonisinde büyük bir hırsla kupayı kaldırışını,İnter maçında
attığın “nefis klas bir çalımı”,Cska maçında attığın enfes golü de anlatacağım
kaptan.
Beşiktaş maçının 1.dakikasında Rüştü’yü avlayışını,son maçta
kaçan şampiyonluktan sonra üzülüşünü,Lefter’in elinden öpüşünü,İnönü’de yaptığın hat-trick sonrasında o ince sesinle “Kanaryeaaaa”
diye bağırışını,3000.golümüzü atışını,Arena’nın açılışını yaptığın o kafa golünden
sonraki asil duruşunu,Ankaragücü’ne attığın 5.golden sonra 55.000 taraftarın
alkışını,Sivasspor maçının son düdüğü çalındıktan sonra yaşadığın cümbüşü de
anlatacağım kaptan.
Muslera’yı vurduğun şutu yakalamak isterken “vapur etrafında
atılan simidi yakalamak için hamle yapan martı”ya dönüştüren o golünü,Marsilya
maçındaki altın kafa vuruşunu ve Kasımpaşa maçında oyundan çıktıktan sonra kale
arkasındaki hüzünlü oturuşunu da anlatacağım kaptan.
Heykelinin dikildiği sıradaki mağrur duruşunu,takımdan
ayrılmak zorunda kaldıktan sonra evine toplanan taraftarlarla beraber
ağlayışını da anlatacağım kaptan..
“Alex’in golünden sonra tribündeki çocuk” ve “Bir Alex değil”
kavramlarını ülkemize kazandıran, insan için bu yazılanlar yaptıklarının
yanında prömiyer bile olamaz.Gönül isterdi ki sayfalarca methiyeler düzelim
sana,didik didik edelim seni.Bunların yetersiz olduğunu bildiğimiz için heykelini
dikmedik mi zaten senin?
Asırlık çınarımızın kilometrelerce uzayan köklerinden birisi
oldun sen kaptan.Bizler de o kökü çürütmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğiz,bunu
bilsen bizim için yeterli zaten...
0 Yorumlar