Bizim açımızdan sezonun son derbisini (!) olaylar silsilesiyle tamamladık.Beşiktaş’ı tam umutların tükendiği anda,Sow’un klas golüyle yenip rahat bir nefes aldık,bir nevi kupanın kulbuna elimizi uzattık.Fakat,önümüzdeki yıllarda bu maç oynanan futbolla ya da son dakikada gelen galibiyetle değil,Emenike krizi ile hatırlanacak.
Kadrolar açıklandığında büyük çoğunluğumuz,Webo yerine Emenike tercih edilmesi dışında memnunduk.Alper ve Meireles ilk 11’deydi,yani galibiyet serisi yakalayan kadronun fark yaratan oyuncuları sonunda sahada olacaktı.Ama maç öncesinde işler pek istenen gibi gitmedi,Gökhan Gönül’ün ısınmalar sırasında sakatlığının nüksettiğini ve yerine Mehmet Topuz’un gireceğini görünce ister istemez yüz buruşturduk hepimiz.Ayrıca sakatlık kervanının bu maçla zirve yapacağından haberimiz de yoktu,ta ki iki takımın da toplamda 5 oyuncu değişikliği yapmak zorunda olduğunu gördüğümüz an. 
Maça Caner’in attığı arapas ile hareketlenen Emenike’nin düşürülmesi ve faul verilmemesiyle başladık.Kullanılan kornerde Egemen ile birlikte yükselen Necip’in eline çarpan topu hakemin görmemesiyle maçta kritik hataların olacağının sinyallerini almaya başladık.Bir sonraki pozisyonda ise yapamadığı verkaçı yediremeyen Sosa,Topuz’a kasti bir omuz atıyor ve Volkan ile çarpışmasına sebebiyet veriyordu.
İşte geldik maçın en çok konuşulan anına;Alper Potuk’un nefis ara pasında karşı karşıya kalan Emenike,7 metre kaleyi her zamanki gibi tutturamayarak zoru başardı ve topu auta attı.Zaten geçtiğimiz haftalardan dolu olan Fenerbahçe taraftarı patlama noktasına ulaştı.Önce yuhlamalar,ardından “Musa” tezahüratları işi iyice çığırından çıkarttı.Ama bu olayların sadece başlangıç noktasıydı.

Motta’nın Meireles’in sakatlanmasına sebebiyet verdiği pozisyonda hakemin yine kart göstermemiş olmasını tartıştığımız sırada,Emenike önce değiştir işaretini yapıyor,ardından formasını çıkartarak sahadan çıkmaya çalışıyordu.İsmail Kartal ve Çetinkaya’nın iknaları sonucunda sahada kalan Emenike kredisini bu hareketle çoktan tüketmişti bile.

Emenike olayı,her iki takıma da yansıdı.Bir anda gerginleşen ortam sonucunda Bruno Alves-Bilic ikilisinin tartışmasına Emre’de dahil oldu ve ortalık bir anda karıştı.
İlk yarının bizim açımızdan son pozisyonu ise olay adam Emenike’nin ara pasında karşı karşıya kalan Mehmet Topal’ın kaleci Tolga’ya nişanlaması oldu.Sonraki pozisyonda ise aut vuruşunda bile zaman geçirmekten çekinmeyen Tolga,sakatlanarak yerini Günay’a bıraktı.
İkinci yarıda ise Alper’in kesme vuruşları ile az biraz heyecanlansak ta,yine istediğimiz Fenerbahçe’yi sahada göremiyorduk.Devre başlangıcında Emenike’nin yerine dahil olan Webo ise pek etkili başlayamamıştı maça,zira takım olarak 3.bölgede kendimizi hissettiremiyorduk rakibe karşı.
 Şimdi gelelim maçın kader anına; önce Oğuzhan’ın,ardından Olcay’ın kalemizde kaçırdığı net pozisyonların ardından gelişen atakta Webo,topu müsait durumdaki Sow’a aktardı.Sow’da gelişine yaptığı usta vuruşla kaleci Günay’ı avladı ve 3 puanı bize müjdeledi.
Emenike’nin kendi kendine yarattığı gereksiz stresin takıma yansımasından ötürü galibiyeti son anlarda almış olsak ta,suni olarak şampiyonluk yarışının içinde olmak mutluluk verici.Milli takım arasında takım içindeki tüm krizleri çözüp,Rize deplasmanından galibiyet almak dileğiyle.