Günlerden 3 Temmuz 2011,Pazar.
Sabah büyük bir şokla uyandım,uyandık hepimiz..Tüm kanallarda son dakika olarak verilen haberler,operasyona dair bilgiler ve dahası..Başkan Aziz Yıldırım,yöneticilerimiz gözaltına alınmıştı.Başta hemen serbest kalacaklarını,içeriye alamayacaklarını düşünüyordum.Sonuçta koskoca Fenerbahçe'nin başkanıydı,yer yerinden oynardı.Öyle olmadı işte..

Daha sonrasında ise deli saçması haberlerin ardı arkası kesilmedi.Mesela Emenike'nin para sayma görüntüleri,Korcan'ın (olmayan) kız kardeşine alınan Mini Cooper,Bilyoner'in kapatılması (Billionaire,gece kulübü olan.Hani takımın şampiyonluk gecesi yaptığı yer.).Televizyonda başka bir kulüp başkanına ait olan silahların Aziz Yıldırım'ınmışcasına gösterilmesi,bu görüntülere dayanılarak "silahlı örgüt" dayatması yapılması ile pis kokuları almaya başladık ve zırhlarımızı giyinmeyi seçtik.O günden bugüne,zırhlarımızı hiç çıkartmadık.Hala üzerimizde..

 Başka bir kulübün/kurumun başına buna benzer bir olay gelseydi emin olun şu anda yerinde esamesi okunuyor olurdu.Herkes Fenerbahçe'nin sonunun geldiğini düşünse de bizler;gerek Boğaz Köprüsü'nde polis telsizinden gelen "gerekirse mermi sıkabilirsiniz" anonsuna rağmen koşarken,gerek Çağlayan Adilyesi önünde sabahlarken,gerekse Fenerbahçe-Manisa maçında 55 bin kadın taraftarımızla tribünleri doldururken,hep birlikteydik.Hiç bir zaman yıkılmadık,yılmadık ve haklılığımızı savunduk.

 Bugün ise Nani transferini ve muhtemel Robin Van Persie transferlerini konuşuyoruz camia olarak.Bunları rahatça konuşabiliyorsak,işte bu birliktelik sayesindedir..Binbir jurnal döndürülerek verilen cezayı da bu sene itibariyle doldurduk..Artık yepyeni bir sayfa bizleri bekliyor..Bu yeni sayfanın heyecanı içimi kaplıyor,sizde de oluyor mu bu?