Normalde maça gitme gibi bir planım yoktu ama Twitter'da @berkaysezer'in kombinesini devredeceğini görünce şansımı deneyeyim dedim,sağolsun o da kombinesini devretti bana.Tekrar teşekkür ederim kendisine,senin yerine bol bol bağırdım kardeşim :)

 Saat 18:10'da bindiğim otobüsten,anca saat 19:49'da inmeyi başarabildim.Malumunuz,İstanbul trafiği diye bir gerçek var.Maçın 4.dakikasında içeri girebildim.Haliyle koreografiyi ve seramoniyi görme şansım olmadı.Stadyum da epey doluydu,maçı buradan izleyebildim anca.Kale arkasından seyrettiğim maçlarda normalde de çaprazdan izlemeyi tercih ediyorum ama yandaki panel benim görüş açımı biraz azalttı.Gerçi önemli olan o atmosferi solumak,o atmosferin yaratılmasında pay sahibi olmaktı.
Maça gelecek olursak;Aykut Kocaman döneminde oynadığımız ve sürekli eleştirdiğimiz amaçsız futbolu bile mumla aradığımız bir maç oldu.Bu kadar şuursuz bir futbol takımı görmemiştim daha önce ben.Ağır bir mağlubiyet aldık.Norveç Ligi'nin 7.si olan bir takıma karşı kendi sahamızda oyun hakimiyetini teslim ettik.

 Turnuvanın ilk maçı,takım kapalı kutu.Okey.Süprizler olur,yeniliriz.Gayet doğal.Ama ortaya konan futbol kabul edilebilir gibi değil.
Molde maçı öncesinde Stadyum'da dağıtılan bildiri..

 Küçüklüğümüzde "Ortada" diye bir oyun oynanırdı,bilmem hatırlar mısınız?
Bir kişi ortaya geçer,diğerleri birbirlerine sürekli pas atar,ortadaki oyuncu da topu kapmaya çalışırdı.Ortadaki oyuncu topu kaptığında,topu kaptıran kişi ile yerlerini değiştirirlerdi ve topu kaptıran kişi ortaya geçerdi.Oyun bu şekilde belirli pas sayısı tamamlanıncaya kadar devam ederdi.Bizim futbolcuların Molde maçında sergiledikleri futbolu da "Ortada" oyununa benzetiyorum ben.

 Sorumluluk almaktan çekinen,ya da fiziksel/beyinsel imkanları el vermeyen oyuncu grubumuz,"Ortada" oynuyormuşcasına hareket ettiler maç boyunca.Kontratağa bile çıkmaktan aciz,ciddiyetsiz,sürekli yan paslarla oynayan,yaratıcılıktan yoksun bir futbol.Taraftara vaat edilen futbol anlayışından çok uzak..

 Stada gelenler hakkında da bir-iki kelam etmekte fayda var.Fabiano'yu hedef tahtasına oturttu taraftarlar durduk yere.Adam uzun süre sonra ilk resmi maçına çıkmış,sen gidip en zayıf halka olarak gördüğün Fabiano'yu yuhalıyorsun.Maç sırasında tepki gösterme işini hala öğrenebilmiş değiliz.İlk maçtan Pereira'ya tepki gösteren basın mensuplarına karşı takındığımız tavrı,neden kendi oyuncularımıza da göstermiyoruz biz? 

Sözün özü;Pereira'nın çok övündüğü ve sakatlıkların sebebi olduğunu söylediği "son vuruş çalışmaları" yerine,oyuncuların takım olabilmesi için gerekli olan antrenman metodları uygulanmalı.Zira o metodları uygulamadığımız sürece,son vuruş çalışmalarının ne denli doğru olduğunu test edebileceğimiz pozisyonlara bile giremiyoruz.Oyun alanını daraltmadan,belirli varyasyonlar üzerinde çalışma yapmadan bu sorunu aşamayacağız gibi duruyor.