Rezil bir hakem yönetimi ve Pereira'nın otorite gösterisi yüzünden kaybettiğimiz bir 3 puan.

Önce hocayla başlayalım.Konumuz malum;Robin Van Persie.
Pereira,Van Persie ile arasındaki otorite savaşını Beşiktaş maçına yansıtmak yerine,onu ilk 11'de başlatmalıydı.Maçın ilk yarısında da gördüğümüz üzere Fernandao,net 3 pozisyondan yararlanamadı ve skorun birden 2-0'a gelmesine sebep olan oyuncu oldu.
2.yarıda Robin girdikten sonra işler değişti.Golünü de attı,net bir pozisyondan da yararlanamadı.Futbol şansı bizde olsaydı zaten o top ne yapar eder,girerdi içeriye.
Senin takımında Robin Van Persie gibi bir oyuncu varsa,sen o oyuncuyu ilk 11'de başlatmak zorundasın.Tartışmaya kapalı.
 
Gelelim maçın hakemi (?) olan Halis Özkahya'ya;

.Lazar Markovic'in sakatlandığı pozisyon.Hakem müsveddesi,kartlık pozisyona faul bile çalmaya tenezzül etmedi.Şu an ise Markovic'in o pozisyon yüzünden 1 ay boyunca sahalardan uzak kalacağı konuşuluyor. 
 .Beşiktaş'ın attığı ilk gol,30 cm ofsayt.
 
.Şener'e yapılan faul.Tosic'in yaptığı net kırmızı kart.Ama hakemimiz bu pozisyonda da seyirci kaldı.
.Ersan Gülüm.Görmesi gereken en az 3 sarı kart daha vardı.Daha nasıl izah edeyim ki başka? Paranoyaklığın sınırlarını zorlayarak Halis Özkahya ile Ersan Gülüm arasında gizli bir ilişki olduğunu bile iddia edebilirim.Oğlunun sınıf öğretmeni olan baba bile çocuğunu eğitimi süresince bu kadar koruyamaz çünkü.Atmak istemedi Ersan'ı.
.Beşiktaş'ın 3.golü. Gol öncesinde Bruno Alves'e yapılan çok net bir faul olmasına rağmen hakem triosu seyirci kaldı.
 
.Van Persie'nin gol pozisyonu.Ofsaytla uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen,tetikçi Halis ve ekibi bu pozisyonu da ofsayt olarak değerlendirdiler. 

Bu pozisyonlar sonrasında hakem ile ilgili kişisel bir yorum yapmayacağım.Şu videoda zaten yeterince dile getirilmiş bazı şeyler;