Bizim açımızdan fiyaskolarla dolu bir gece oldu dünkü derbi maçı.Her ne kadar ezeli rakibimiz (!) için bir galibiyet havası yaratsa da bu beraberlik,bizim için epey üzücü bir sonuç oldu.Sebebi ise,ilk yarıda rakip sahaya gelmeye bile cesaret edemeyen,aldığı her topu Muslera'ya dönmek zorunda kalan korkak Galatasaray'ı farkla yenmemiz gerekirken,maçı beraberlikle tamamlamış oluşumuz.


Maçla ilgili tek güzel şey;maç öncesi yapılan koreografiydi.Maç öncesinde Lig Tv'nin koreografiyi 5 saniye bile göstermeye tenezzül etmemiş olması,verdiğimiz mesajın haklılık payını da arttırdı.Yapımında emeği geçen herkesin eline sağlık.

Vitor Pereira ile ilgili zaten haftalardır aynı şeyi söylüyoruz.O yüzden işi teknik direktör boyutunu incelemeye hiç gerek yok.Yanlış oyuncu seçimlerine devam hocam.Kondisyonla da hiç uğraşma,bildiğin metodu uygulamaya devam et.Biz de maçların 2.yarılarında oyundan düşmeye devam edelim,sürekli puan kaybedelim böyle.Çok güzel.

Futbolcularda da ciddi bir laubalilik göze çarpıyor.Nani'nin ilginç paslar atma çabaları,Van Persie'nin ofsaytta olduğunu görmesine rağmen Topal'a pas atışı vb. pozisyonları gördüğümüzde,"Bunlar İngiltere'de gayet iyi top oynuyorlardı,buraya gelince ne oldu?" sorusu hepimizin kafasında canlanıyor.1.76 boyundaki TC Olcan'ın kafa vuruşuyla geldi rakibimizin golü,nasıl konsantre oluyorsunuz abi siz maçlara? Nasıl vurdurusunuz o adama o kafa vuruşunu?

Bu laubalilik bizim içim Akhisar maçında puan kaybına mal oldu,az kalsın Kayserispor ve Ajax maçlarında da bir benzerini yaşayacaktık.Oyuncularla bir şekilde konuşulup,burasının Fenerbahçe olduğunu hatırlatılması gerekiyor.