Olağanüstü seçimli genel kurul toplantısında ilk gün geride kaldı. 

Fenerbahçe'nin başarılı olmasını isteyen ve yönetimden memnun olmayan taraftarlarımız, üzüntüyle karışık haklı öfkelerinden dolayı titrek bir sesle sahnede haykırdı dertlerini. Muhtaçlar ise gayet rahat bir tavırla sergilediler zırvalarını.

Ali Koç ve destekçilerinin, başarısız geçen yılları "şerefli ikincilik" sosuyla ve "ekonomik bağımsızlık" yalanıyla (kulübün borçları ortada) aklamaya çalıştıklarını gördük. Kürsüye her gelen, sanki bozuk bir plak gibi aynı şeyi çalıp durdu. Başka bir argümanları yok. "Yıllardır yapamadığınız neyi yapacaksınız da bu kulübü futbolda şampiyonluğa götüreceksiniz?" sorusuna net bir cevapları da yok.

Tarih kazananları yazar. Türkiye gibi ülkelerde yaptığın her şey yanına kar kalır, sen de böyle kongrede "bizim tarihimizde bu yok, şu yok." diye övünür, bir anda ülkenin üçüncü büyüğü konumuna düşersin. Fenerbahçe ne yapar eder, istediğini alır. Onur mastürbasyonu ile uğraşmaz. 

Fenerbahçe marşında "Hiçbir kulüpte olmayan bu dostluk, yıllar yıllı borçsuz bir kulüp olduk." mu diyor? Fenerbahçe marşlarında kupalar, şampiyonluklar ve başarılar yazar! Pardon da, şirket mi burası? Aramızdan hanginiz "bu takımın ekonomik gücü yüksek." diyerek Fenerbahçeli olmaya karar verdi? 

Ağzından "bağımsızlık" kelimesini düşürmeyenler Fenerbahçe'nin bağımsızlığını asıl tehlikeye atan kişiler ama farkında değiller. Fenerbahçe'yi elit zümrenin tatmin aracı, oyuncağı haline getirdiniz. Tarih sizi affetmeyecek.

Soyadı "Koç" olmasa, mavi gözlü yakışıklı olmasa, yaşattığı rezillikler sonrasında boğanın boynuzuna oturturdunuz bu adamı. Fenerbahçe'yi kendi fetişlerinize alet ediyorsunuz. Bu adam sizin o ıslak hayallerinizi gerçekleştirecek kişi değil. Bunun bedelini ödeyeceksiniz.

3 Haziran 2018'de yaşanan şeylere benzer şeyler yaşanacak gibi gözüküyor. Birileri çok üzülecek ve kaçabileceği otopark da olmayacak. 3 Temmuz 2011 günü, cemaatin yayın organına Fenerbahçe'nin o dönemki başkanıyla ilgili her türlü açıklamayı yapan adam şu anda Fenerbahçe yönetim kurulunda. Herkes kendi çöplüğünü bir temizlesin önce. Sizin başkanınız "Emenike'nin para sayma görüntüleri var." yalanını atan gazetecinin nikah şahidi oldu. "Ailecek Fenerbahçe'den soğuduk." diyenlere o yüce kürsüde konuşturma yaptırdı. "Dik duruş dik duruş" dediğiniz adam iktidarın elinden baklava yedi ya. Stadyumun çatısına "Mustafa Kemal Atatürk" yazmakla Atatürkçü olunmuyor.

2018'de senin rakibini konuşturmayanlar, 2025'te de seni konuşturmadılar işte o kongrede. Kulübün geleceğini etkileyecek bir kararda sana güvenmediklerini "hayır" oyu vererek göstermiş oldular. İnsanların "evet" demesi için tüm şartların zorlanması, işin inada binmesi ve tüm kararlarda "hayır" oyunun baskın gelmesi içler acısıydı. Saran seçildikten sonra bu konular yeniden gündeme gelir, o zaman kongre üyeleri yeniden değerlendirirler ve kararlarını verirler ama bu taraftar sana güvenmiyor. Ali Koç ve yönetimi başkan seçilseler dahi bu sezonu tamamlayamazlar. Bu bağ kopmuş artık. 

Bu secimi Saran kazanırsa ne oluruz bilmem ama, Ali Koç ve zihniyeti kazanırsa eğer sıradan bir semt takımına dönüşeceğimize eminim. Burası bir şirket değil, bir spor kulübü. Burası sizin egonuzu tatmin edeceğiniz, network uğruna yalakalık yapacağınız bir yer değil. 

Fenerbahçe için hayırlısı olsun.